Sayfalar

3 Nisan 2015 Cuma

Nisan Önerileri

Nirvana'dan beri ilk defa Amerika bu tarz bir müzik devrimi yaşıyor. Amerikan folk müzisyenleri poplaştı ve biraz da indie/alternative bir hal aldılar. Bu listeyi yaparken amacım sadece güzel ve taze şeyleri paylaşmak olmadı. Bir yandan da kulağınızı alıştırmak istedim. Tabii farklı tatlar da koydum.


Listemiz önceki yazıda bahsettiğim Seryn ile başlıyor. Sonra aynı pozitif enerjiyi kolej çocuğu Mikal Cronin ile devam ettiriyoruz. 


Tall Tree 6th Man, Cambridge'li müzisyen Jonathan Czerwik'in projesi. Ben ileride ciddi bir kitle yapacağına inanıyorum.  The War on Drugs ise şimdiden bir çok yerde adında söz ettiren bir grup.

John'dan bahsetmeye gerek yok. Bilen biliyor. Pinback de eski ve güzellerden.


Angus ve Julia hoştu. Wardell ve Rogue Valley ise final için şahane olur dedim.

29 Mart 2015 Pazar

Seryn

Çok mainstream işleri sevemiyorum ama çok deneysel işler de bir yerden sonra çekilmez oluyor. Seryn ise dengeyi çok güzel sağlamış bir grup. Texas'ın sıcak topraklarından, country müzik yüklü sound'larına biraz indie ruhu katmışlar. Gülümseten bir iş ortaya çıkmış.


Seryn, bana göre, mutlu oldukları şeyleri çalan bir grup. Ben onların yollarından pek şaşacağını sanmıyorum. İleride de birazcık meşhur olurlarsa hiç şaşırmayın. Şu an Wikipedia'da başlıkları bile yok, yazık. 

 Disappear, favorilerimde.





23 Mart 2015 Pazartesi

Twigs, Sana Alışmak Çok Zor.

Young Turks, ne yapsa takibi hakeden bir plak şirketi. Son harikaları FKA Twigs de kesinlikle bende bir Björk kafası yarattı. Kesinlikle aynı yeryüzünü paylaşmamışız. Kız resmen, İngiltere'nin neden bu kadar özel bir yer olduğunu gösteriyor.

Londra'nın sanatın ve tasarımın merkezi olduğuna bir kez daha inandım. 


Canlısı da şahane. Dansları, vokali, duruşu, kostümleri... bu tarz figürleri görmek isteriz. Paylaştığım şarkısı "Two Weeks" en kolay anlaşılır parçalarından biri ve gayet melodik. 


İlk kez Two Weeks ile duymuştum Twigs'i ve salonun ortasında dansetme isteği uyandırmıştı. Daha sonra deneysel şarkıları geldi durdu. İlk albümü 2014'ün en iyilerindendi ve Grammy adayı da oldu. 

Bugünlerde rahatsız edici yeni single'ıyla tekrar hatırladım. 


Bir de Robert Pattinson ile birlikte. 

Eğer ilerleyen dönemlerde çakma bir Rihanna'ya dönüşmez ve özgünlüğünü korursa kendisini daha bir severiz!

16 Mart 2015 Pazartesi

Eurovision 2015 Rehberi

Bu sene Eurovision'u Avustralya kazanabilir.

Şaka yapmıyorum. Güncelden haberi olmayan bilmiyordur, bu sene Eurovision'a Avustralya da katılıyor. Enteresan bir şekilde komşusu falan olmayan Avustralyalılar, bu "komşuna oy ver yarışması"na çok ilgililerdi ve bu seneye özgü bir şekilde, yarışmaya renk katması için Avustralya yarışmaya katılıyor.

Tabii her sene olduğu gibi, her ne kadar komşuluklar iş görse de, hakeden kazanacak. Ben içgüdülerime güvenirim ama bu sene adaylar gerçekten fazla iddaalı. Karar veremedim.



İlk favori Slovenya. Maraaya ve şarkısı Here For You, hem görsel olarak hem tarz olarak ilgi çekiyor. Eurovision standardını kesinlikle aşmayı başarmış. En büyük eksiği pek gülümseyen/sempatik bir tarafı olmaması. İlk 3'e kesin girecektir.


Estonya, folk ikilisi Elina Born ve Stig Rasta ile dikkat çekenlerden. Bana kalırsa kazanamayacaklar ama ilk 5'te görürseniz şaşırmayın. Düet kafaları biraz banal bence, bir de hangi komşu oy verecek Estonya ya?


Şimdi çok ters köşe bir gruptan bahsedeceğim: Pertti Krikan Nimipaivat. Bu arkadaşların hepsi otistik ve punk yapıyorlar. Hadi gitarda 3 akor basıyorsun, hadi vokali çok kasmadan söylüyorsun da o davulcu nasıl öyle çalabiliyor anlamadım. Grup, Finlandiya adına yarışacak. Bu çocuklara destek amaçlı oy çıkar mı karar veremedim. Gizli favorilerden olduklarını söyleyebiliriz.


Guy Sebastian, funk kafalarında dolandığı Tonight Again ile favori sayılır. "Sayılır" diyorum çünkü şarkı kesinlikle Avrupa kafasında değil ve Avustralya'nın komşusu tabii yok. Bir de şöyle düşünelim, Avustralya aslında herkesin komşusu ve renk katmak için yarışmaya katıldı. Şarkı pozitif. Avustralya derece yapacaktır. Merakla bekliyorum.


Tüm şarkılar açıklanmadan önce İtalya favori görünüyordu. Adamlar tenör ve şarkı da fena değil. Aslında klasik İtalyan kafaları işte. İtalya'nın en büyük handikabı, İngiltere gibi İtalya'nın da antipatik bulunması ve iyi işler de yapsalar oy alamaması. Şarkı şu an Youtube'da en çok dinlenen Eurovision 2015 şarkısı. Tabii bunda, en erken açıklanan şarkı olması da etken.



Melodi Festivalini kazanan, İsveç'i temsil etme hakkını kazanıyor. Bu seneki sanatçı Mans Zelmerlöw oldu. Şarkı şahane. Sahne şahane. Kesinlikle favorim! Yani en çok bunu sevdim. Tek ve en büyük dezavantajı 2-3 sene önce -ki bu kısa bir süre sayılır- yarışmayı kazanmış olmalarıydı. Loreen rekorları kırarak, şahane bir işle kazanmıştı. Hala o şarkıyı dinlerim. Bu şarkı da bir radyo hiti kolaylıkla olur.


Özetle benim tahminim;

1. - İsveç
2. - İtalya
3. - Slovenya
4. - Finlandiya
5. - Avustralya
6. - Estonya

Ayrıca, bu güzide yarışmaya katılmadığımız için, milletimin büyüklerine teşekkür ederim.Tenörüyle, Avustralyalısıyla, otistiğiyle, folkçu kankalarıyla şahane bir Eurovision daha bizi bekliyor.

Herkese iyi geceler.



(Yazıyı yazmamda bana yardımcı olan dostum Emre'ye çok teşekkürler.)

15 Mart 2015 Pazar

Frank (2014)

Frank, yeteneksiz, sıkıcı ve şöhret peşindeki bir amatör müzisyenin, bağımsız müzik yapan bir gruba girip, grubu yolundan çıkarmasını anlatan şahane bir film.

Filmi, Frank Abrahamson yönetmiş. Cool adam Michael Fassbender, canım Maggie Gyllenhaal ve ezik çocuk rolünde de birileri oynuyor işte.


Filmde, grup olma fikri, yaratıcılık, özgünlük, motivasyon, ruh halleri gibi bir çok konuda tartışma konusu yer alıyor. Amatör müzisyenlerin kesinlikle kendinden bir şeyler bulacağına eminim.


O güzel şarkıların hepsi, sınırlarını -belki bir kereliğine de olsa- aşabilen insanlar tarafından yazıldı.


Frank hakkında yazılacak çok şey var ama zaman kaybetmeyin diye kısa kesiyorum. Hemen izleyin.

I love you all.

3 Mart 2015 Salı

Şubat Önerileri 2015

Şubat'ta yeni çıkanları yazacaktım ama Şubat'ta radarıma takılanları yazmak daha kolay geldi. Arada sırada yapacağım böyle listeler. Çok rap olaylarından haz etmiyorum, yazmıyorum.

Burada yenisi var eskisi var ama kesinlikle yeni sesler olacak. Olay aslında albümün aralarında kaybolmuş gemleri çıkarabilmek. Buna çalışıyoruz sizlere yazıyoruz.

Liste, yeni yetme Luke Rathborne ile başlıyor. Brit kafasında Amerikalıları seviyorum. Bu adamlar şahane bir tat yakalıyorlar. Sonrasında ise Şubat ayımı kitleyenlerden Made in Heights geliyor. Fazlasıyla cool duruyorlar, severim.




Ardından pop melodili Lavender Diamond ve Puzzle Muteson var. Değişik yerlerden topladım. Ağzımız tatlansın. Cold Play, son çalışmasıyla eskiye geri döndü. Bir ara fazla mainstream görünüyordu. Rihanna ile düet falan ne öyle! Neyse normale döndüler.

Finali eskilerden Pops Staples ve benim son dönemde en çok dinlediğim adamlardan Two Gallants ile yapayım dedim.

Pops dinlerken, eskiden müziğin ne kadar doğal olduğunu farkettim. Adam sanki kayıtta olduğunu unutmuş ve şarkıya kaptırmış gidiyor. Gitar pek gamsız tınlıyor. Onlar sanki sadece o anda vardılar ve zaman diye bir şey yoktu.


Two Gallants ise biri gitarist/vokalist biri davulcu 2 kafadar. Arada sırada albüm çıkarıyorlar ve Amerika'yı turluyorlar. Yeni çıkan albümleri de bence yaptıkları en derli toplu iş. White Stripes seviyorsanız ve üzerine biraz kolej rock müziği, seveceksiniz.

23 Şubat 2015 Pazartesi

2015 Oscar Ödülleri

Herkes gibi ben de Birdman'in ödülü alacağını hissediyordum. Ben de herkes gibi Michael Keaton'a üzüldüm. Adam kendini oynadı ama yine de ödül alamadı. Filmde baştan sona çalan davulcu şahane bir iş çıkarmış. Böyle bir riski az yönetmen alırdı.

Bunun yanında Whiplash de harikaydı. Oradaki esas oğlanın ortalarda gözükmemesine üzüldüm. Herkes "yetenekten başka hiç bir şeye değer vermeyen müzik hocası" rolündeki J.K.Simmons'ın Oscar alacağına emindi. Şahane iş çıkarmış.


Christopher Nolan yine barajı aşamadı. Bu tarzda işlerle Oscar alamayacak herhalde. Belki de formülü yanlıştır.

Her şey yerli yerindeydi ama hakkı yenen bir film vardı: Lego Movie!

Big Hero 6 sempatik bir film ama kesinlikle Lego Movie veya How to Train Your Dragon 2'den iyi değildi. İşin aslı Lego Movie, yarattığı dünya ile gerçekten yaratıcı bir iş çıkarmış. Dinamizmi, ilerleyişi, dialogları... her şey harikaydı. Belki de tek sorun Lego Movie'nin bir buçuk saatlik dev bir reklamdan ibaret olmasıydı. Zaten bu seneki ödül töreni de tam bir Lego reklamına dönüşmüş.


Genel olarak bu sene güzel filmler izledik. American Sniper gibi milliyetçilik pompalayan bir film tek ödülle yetindi ya, bu bile bir ilerlemedir bu ödül töreni için.

Yalnız Nuri Bilge Ceylan'ımız şahanesi Kış Uykusu'yla adaylığı fazlasıyla hakediyordu. Keşke o da olsaydı listede.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...