Sayfalar

13 Haziran 2012 Çarşamba

İçinden Şarkı Geçen Kitaplar

Murakami okurken geldi bu başlık aklıma. Kitapları seviyorsanız, müziğe tutkunsanız, içinden müzik geçen kitapları daha çok seveceksiniz. Çünkü ismi geçen her şarkıda, acaba nasıldır diyip hiç tanımadığınız isimleri keşfederken ve dinlerken bulacaksınız kendinizi. Okuduğunuz kitap özellikle de sevdiğiniz bir yazara aitse, yazarın zevkini görmek, onunla aynı zevke sahip olup olmadığınızı bilme duygusu o şarkıyı dinleme isteğinizi daha da tetikliyor. Haruki Murakami'nin İmkansızın Şarkısı romanını okurken geçen tüm şarkı isimlerini not ettim. Ama esas Araf'tır bu başlığa en hitap edecek olan kitap. Çünkü içinde 5 albüm yaratacak kadar şarkı ismi geçer. Kitabı soundtrack albümüyle satsalar yeridir. 




Benim bu tarzla ilk tanışmam Elif Şafak'ın Araf'ıyla oldu. Kendisinin okuduğum ilk romanı da olmasıyla önemlidir benim için Araf. Şafak, sansasyoneldir, uçtur, marjinaldir, herkese göre değildir, ama ben çok severim. Burada konusu geçen her şahıs, her müzik ve her cümle tartışmaya müsait konulardır elbette ama tartışmaya açık değildir çünkü siyaset tartışılası bir konu değildir şahsımca . Bence her müziği, kitabı, yazarı, şarkıcıyı tartışmak bir siyasettir. Müzik de öyledir, şaşırmayın. Çünkü müzik aslında toplumsal mücadeledir, hiyerarşidir, sınıflaşmadır. Dilin olmadığı yerde ortak dildir aslında müzik. İşte Araf'ta da bambaşka bir ülkeye gitseniz yaşayacağınız o arada kalmışlık hissi, nerede olduğunu, nereye ait olduğunu bilmezlik hissi anlatılmıştır. Müzik ise, bazen ne dendiğini anlamadığınızda bile sizi insanlara,çevrenize,o ana bağlayan bir hissiyat, aidiyet duygusudur. Sahiplenirsiniz şarkıları. Hiç paylaşamadığınız olmadı mı en sevdiğiniz şarkıları? Sadece sizin olmasını dilediğiniz anlar olmadı mı?


Elif Şafak, Araf romanında psikolojik sorunları, bağımlılıkları, her karakteri müzikle ilişkilendiriyor. Gail'in intiharını anlatırken geçen süreyi bile şarkıların süresiyle anlatıyor. "Ömer’in walkman’inde bir şarkı çalıyor. Şarkı üç dakika yirmi saniye ama tekrar tekrar çalınırsa sonsuza kadar sürebilir. Gail’in düşüşü sadece 2,7 saniye sürüyor."


"Tekrar içmeye başladım, on dört ay yirmi üç günlük mutlak ayıklığın ardından, (14 ay 23 gün = 448 gün = 10752 saat = 645120 dakika = 38707200 saniye = 223946,96 kere Nick Cave'den "As i sat sadly by her side")


Veya, "İlk fazladan kahve talebiyle ikincisi arasında dört dakika on saniye geçmiş olmalıydı çünkü Stone Roses'ın Made of Stone'u tam tamına o kadar sürüyordu." 


İşte Araf böyle geçer. Zamanı müzikle saymak, ne kadar ilginç. Elif Şafak'tan başka kimin aklına gelir...


Benim yazım ise, tam tamına, 41 dakika, 2460 saniye,  13,5634 kere Iggy Pop'tan Gimme Danger kadar sürdü. 


Iggy Pop









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...